26 Ocak 2016 Salı

Bozcaada

Biliyordum. 
Kışın beyaz soğuundan kaçmak, biraz gönlümü ısıtmak için dönüp dönüp yaz resimlerine bakacağımı. 
İyi ki paylaşmayı bu zamana bırakmışım. İlk kez görüyor gibi baktım ben de :)

İşte benim gözümden güzel ada, Bozcaada.






























İşte böyle...

Ben yarın İstanbul'a gidiyorum dostlar.
Biraz da toprağımla hasret gidereyim değil mi? Karlı bir İstanbul görmeyeli ne çok zaman oldu !

Güzel bir hafta olsun hepimiz için.

( Bozcaada Yerel Tarih Müzesi ni de burada anlatmıştım )


19 Ocak 2016 Salı

Pencere :)






Gün Eksilmesin Penceremden

Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.


Ve gönül Tanrısına der ki:
— Pervam yok verdiğin elemden:
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!

Cahit Sıtkı Tarancı 



İçerde

Pencere, en iyisi pencere;
Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa
Dört duvarı göreceğine.

╬Orhan Veli╬


Pencereler

......Pencereler 
Pencereler 
Kırk evin penceresi odama girdi 
Ben oturdum birinin içine 
Sarkıttım ayaklarımı bulutlara 
Bahtiyarım 
Diyebilirdim belki


* Nazım Hikmet Ran *



Ve eskilerden bir şarkının güftesi süslesin, sevdiğim ellerden dökülen bu işlemeyi

*******

Açık Bırak Pencereni


Açık bırak pencereni, örtme perdeyi bu gece

Sana yaptığım bu şarkıyı, sana yaptığım bu besteyi

Rüzgârlar getirebilsin



Aç artık avuçlarını, yum gözlerini iyice

Ağlayıp yalvarmak için, diz çöküp yalvarmak için

Ellerim uzanabilsin

Açık bırak pencereni, örtme perdeyi bu gece


Beste: Şekip Ayhan Özışık

Güfte: Balarısı Metin



******

Gönül pencereleriniz hüzne kapalı, sevgiye açık kalsın dostlar.




7 Ocak 2016 Perşembe

2016 nın İlkleri


Geldi mi? Gelecek mi? Derken bir baktım, gelivermiş yeni bir yıl.
Ardı sıra kar da geldi Ankara ya. Neyse, çok durmadı, gitti.

İlk haftası bitti bile 2016'nın.

Her şey çok hızlı mı oluyor, bana mı öyle geliyor bilmiyorum.


İlk mektubum geldi mesela. Sevindirdi :)
( benden duymuş olmayın ama birilerine de aynı teşekkür gelmiş olmalı )
:))


İlk paketimi hazırladım bile.
Birilerine sevinç, küçük bedenlere sıcaklık olsun diye "Sevgi Battaniyesi" ne gidecek kısmetse.


Evimizde hemen yerini bulan ilk şey bu pikap. Bir di, iki oldu küçüğün odasında.
Seviyor, ne yapalım? 


İlk el işimi başladım, bitirdim çoktan.
Sanıyorum bu modelin patentini hediye edecekler yakında bana :)
Öyle ya, kaç tane ördüğümü ben bile unuttum.


Bu kar motiflerine başladım sonra.



Yeni yılın yeni kitapları da geldi Kitapyurdu.com dan.

"Into the Wild" Film olarak güzeldi. Küçüğüm çok beğenip kitabını istedi.
Ben genelde önce kitabı okur, sonra varsa filmini izlerim, genelde beğenmem :)
Okurken gözümde canlandırdıklarım bana daha sahici gelir çünkü. 
Detayların atlanmasına kızar, yazara ihanet edildiğini düşünürüm.
Ay ne çok sıraladım!


Diğer kitap bir Blogger arkadaşımızın, 
Ayşın Okudan'ın yazdığı "Ayışığı Kedisi"
Almakta ve okumakta geç kaldım, biliyorum :(

Bu arada,
Blog yazanların birbirlerini her anlamda desteklemelerini, gönülden diliyorum arkadaşlar.
Hatta, n'olur n'olur birbirimizin gözünü oymayalım.
Destek olalım ortaya konan işlere, emeğe saygı duyalım. 
Hep beraber sevinelim başarılara, birlikte ağlayalım yüreği yananla.

"Efsun'lu Orman"ı okuyun mesela.
O güzel meleğin fotoğrafını buraya koyamıyorum. 
Çünkü o bir yazının arasında bir yerlerde olamayacak kadar büyük ve önemli.
Annesi yazmış, çok da güzel yazmış zaten.

Bir dua da biz edelim sabır için, bir ağaç da biz olalım Efsun'lu Orman'a.
Olmaz mı?

*****
Güzel geçsin günleriniz.
Elimizdekiler şükredip, gelecek güzel günlere dair umutlarınızı tazeleyerek.
Unutmayın,
Hayat bize verilen en güzel armağan.
Sevgimle.