28 Temmuz 2015 Salı

Bozcaada Yerel Tarih Müzesi



Geleneksel hale getirdik, her yaz günübirlik turlarla yakın çevremizi keşfe çıkıyoruz.
Fotoğraflar, video çekimleri soğuk kış gecelerinde bir sürü şeyi hatırlayıp gülmemize vesile oluyor.
Erkek çocukları annelerine "şuranı buranı düzelt ya da şöyle bak anne "demek yerine en komedi halini çekip gülünecek ekstra malzeme edinmeyi sevdikleri için genellikle konuşurken, bir şeyler yerken, aval aval bakarken çekilmiş fotoğraflarım çoğunlukta oluyor.   
Halbuki ben bastığım taşı, uçan kuşu, gözümün gördüğü ne varsa belgelemek isterim. 
İsterim de teknoloji onlara çalışıyor.
Onların telefonları daha güzel fotoğraf çekiyor, makinemden ıpadime aktaramıyorum falan.
Bir dünya lafı etmemdeki sebep, alakası olsun olmasın, gezi fotoğraflarında görünmem.
Bir iki kareyi de internetten aşırmamdır.


Hadi artık müzeyi gezmeye başlayalım mı?


Eksile, yıkıla bir bölümü kalan bu tarihi yapı 1915 de 
 Fransız ve İngiliz askerlerinin karargahı olarak kullanışmış. Şimdilerde müze.
Bozcaada Çanakkale Savaşı boyunca bu iki ordunun ikmal ve tedavi merkezi imiş zaten.



 Müzenin tığ işi dantelli perdelerini çok beğenmiştim.
A, sonra bir baktım ki desen aslında Tenedos  (Bozcaada) sikkelerinin üzerinde kullanılmış. Bozcaada Yerel Tarih Araştırma Merkezi'nin de amblemi.




İçimde bir Sunay Akın yaşıyor sanırsam ;)


 ( bu kare int. Alıntısı )

Müzenin girişinde sizi bu beyefendi selamlıyor.
Bu arada müze bir koleksiyonerin eseri. 2006 Yılında M. Hakan Gürüney 'in kişisel koleksiyonunu kendisine tahsis edilen bu 130 yıllık binada sergilemesi ile temeli atılmış.
Müze yılın altı ayı açık. Sonbaharda tüm objeler İstanbul'a taşınıyor.
Büyük bir emek, saygıdeğer bir çaba ile bizi yakın tarih yolculuğuna çıkarıyor.
 Hem de küçücük bedeller karşılığında.
Ben bu tip yerlerde hatıra eşya satan bölümden alışveriş etmeyi de çok önemsiyorum. 
Ne denli zor ayakta durduklarını biliyorum çünkü.
Buradan nacizane bir istek;
Nerede olursanız olun lütfen müzeleri ziyaret etmeye çalışın. 
Ödeyeceğiniz her kuruş çok güzel bir şeyin bedeli olacak inanın.



Adanın Rum sakinlerinin kullandıkları eşyalar.


İkonalar, dua köşeleri,


Esnafların alet, edavatları, kısaca yıllar içinde günlük yaşamın şahitleri....
















Haydi, hoop çocukluğumuza !





Daha bir çok fotoğraf var ama içinde bulunduğum durumda bir gönderi hazırlamak bana göre çok zor.
Ben evdeki bilgisayarımı istiyorum !!!

Yazıyor, yapıştırıyor sonra kaybediyorum. Yani uğraşsan olmaz işler, ben de oluyor :(
Kusura bakmayın, bu yaz böyle.
 İnadına inadına yazmalı, kara günleri küçük sevinçlerin pırıltıları ile aydınlatmaya çalışmalıyız.
Yoksa gündemin karanlığında boğulmamak mümkün değil.

Aydınlık günleriniz olsun dostlar.



23 Temmuz 2015 Perşembe

......



                                                             
                                         





16 Temmuz 2015 Perşembe

Küçük Ev de Bayram








Merhaba.
Biz cumartesi akşamından bu yana Küçük Ev deyiz. 

İki yıldır açılmayan kapıdan bana kocaman iş çıktı. Sil, yıka, as, topla, ser...
Bir de nasıl ıncık cıncık taşımış, doldurmuşum anlatamam. Deli miyim, neyim ? Her köşeden bir şey çıkıyor. İnanmazsınız Ev değil, zaman tüneli sanki. 
Şu kadarını anlatayım; misafirim gelir de, küçük çocuğu olur da, kumla oynamak ister diye benimkilerin kum kalıplarını saklamışım. Hani balık, yıldız şeklinde falan. Hayır, bizim koy kum değil ki! Minicik taşlar var. Denizin içi kum. Bebeler boğulacak kumla oynamak isteseler :)  
Yok, yazlık evlerin bir eski eşya deposuna dönüşmesi karşısında savaş açtım arkadaş. Dağıttım ne var ne yok. Oh, bi hafifledim ki sormayın.  Neyse, kalan her şey yerli yerini bulup ev temizlik kokunca içim de hafifledi. Şimdi aranızdan bunları okuyup da " ne diyor bu ya!" Diyeniniz vardır.
Olsun, anlattım rahatladım.
Ne yazayım? Börtü, böcek, deniz, yıldız... Onlara daha zaman var. Çünkü daha denize merhaba demedim. Karşıdan karşıya bakışıyoruz şimdilik. Özleştik onunla elbette ama önce Ramazan bitsin, Bayram geçsin, kalabalıklar gitsin. Vuslat o vakit :)
Şimdi bayrama  Evimiz hazır, ruhumuz da. 

Gelsin bakalım sevinçle, huzurla, sağlıkla inşallah.

Hepimize güzel anılar bıraksın, Hatırlayınca mutlu eden.
Tekrarına erdirsin Rabbim.
Daha mutlu, daha huzurlu olarak.

Ne diyeyim, daha ne dileyeyim bilmem ki...

Sizinle daha sık buluşalım bir de. Olmaz mı?

Yürekten sevgiler.
Bayram sabahları güzelliğnde geçsin tüm günleriniz.